Siyaset Ekonomi Spor Medya Magazin Yazarlar
    Deneme haberler

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ankara’yı marka kent yapan projeleri, Başkent'in önemli markalarına anlattı. Eskişehir yolu başkentin Manhattan'ı olacak.


Ankara Ticaret Odası’nın ATO Congresium’da düzenlediği 'Markaj Yapıyoruz Ankara Markalar Buluşması'na Başkan Gökçek’in yanı sıra Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ATO Başkanı Salih Bezci, Ankara’nın marka değerleri, firma temsilcileri ve iş adamları ile reklam sektöründe yer alan önemli isimler katıldı.
Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, şunları söyledi:
“Ankaramızın marka şehir olması ve Ankara markaların dünyada nam sahibi olması hepimizin arzusu.” diyerek başladı. Başkent’te bunun için Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği ve halen devam ettirdiği birçok proje olduğunu kaydeden Başkan Gökçek, “Belli bir takım avantajlar bizi güzel noktalara götürüyor.”

İFTİHAR EDİYORUZ

Gökçek, Başkent’in özellikle teknokentler noktasında marka olmaya başladığını ifade etti:
“Bununla iftihar ediyoruz. Altıncı teknokent de hayata geçiyor. Her biri birinden değerli bilim adamı yetiştiriyor. Teknokentlerin marka şehirdeki payının büyük olduğuna inanıyorum.”
Hükümetin attığı adımlarla Başkent'e kazandırılacak 7 bin yataklı iki dev hastanenin ihale edildiğini hatırlatan Gökçek, 14 branştan oluşacak iki hastanenin Ankara’yı tıbbın merkezi haline getireceğini vurguladı.
Ankara’nın, Ortadoğu’nun tıp merkezi haline geleceğini belirten Gökçek, şöyle devam etti:
“Avantajlar aslında ayağımıza kadar geliyor. Ulaşımda iyi noktaya geliyoruz. 40 noktadan yurt içine, 25 noktadan da dış noktaya Anadolu Jet’in uçuşları ile yetişmeye başladık. İki hızlı tren, inanılmaz bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. 4–5 sene sonra 5 ayrı istikametten 1 saat ile 3 saatte Ankara’ya geleceksiniz. Turizm açısından büyük avantaj. Ayrıca savunma sanayinin merkezi seçilmesi, Ankara’yı marka şehir yapma noktasında ön plana çıkarıyor.”

HAYVANAT BAHÇESİ 2013 SONUNA BİTECEK

Gökçek, Ankara Ticaret Odası ile geçen yıl ilki düzenlenen Shopping Fest’e de değindi:
“Bu sene inşallah İstanbul’u 10’a değil 20’ye, 30’a katlayacağız. Bu sene farklı olarak bin otomobil dağıtacağız. Her gün en az 50’ye yakın kişi aracını gelip alacak. Bir müşteri patlaması olacak. Gelip göreceğiz. Çok ciddi bir adım atmış olacağız.”
Her kentin, insanları tatil yapmaya sevk edecek yatırımları olması gerektiğine de dikkat çeken Gökçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“AOÇ’ye bir temapark ve hayvanat bahçesi yapıyoruz. Yılsonuna kadar bitirmiş olacağız. Bir rekor kıracağız. Amerika ve Avrupa’da gezdiğiniz Disney Park gibi yerler var, çeşitlilik açısından onun üstünde olacak. Öncelikli olarak yurt içinden turist çekeceğimize inanıyorum. Minimum 3 milyon kişiyi hedefliyoruz. Neler yaptığımızı gördüğünüz zaman buna siz de inanacaksınız. Güzel bir başka avantaj da Hacı Bayramı Veli ve civarı. Hıdırlıktepe’ye yapılacak müze ile 50 bin metrekare kapalı alanı olan dev bir tesis kuruluyor. Tesis Hacı Bayram ve kaleyle birleşince çok ciddi turist alacak. O da 2–2,5 senede bitmiş olacak. İhalesini önümüzdeki ay yapıyoruz inşallah. Ama hayvanat bahçesini bu sene bitirmek için elimizden gelen gayreti sarf edeceğiz. Turizm açsından ciddi bir patlama yaşanacak.”
ESKİŞEHİR YOLU MANHATTAN OLACAK
ATO tarafından kente turistik değer katacak 70 katlı bir bina yapılacağı bilgisini veren Gökçek, Eskişehir yoluna 3 emsal vererek, gökdelenlerin çoğaltılacağına işaret etti. Düzenlemenin, Eskişehir yolu üzerindeki mevcut bir araziye 3 katı bina yapabileceği anlamını taşıdığını anlatan Gökçek, eğitim alanında da bir müjde verdi. Eskişehir yolundaki emsal artışından gelecek rantın yüzde 40’ını okul bağışı olarak yatırımcıdan geri alacaklarını kaydeden Gökçek,
“Ne kadar arazi alırsa avantaj olarak okul hediye edecekler. Bu da Ankara’da bir ilk olacak. Eskişehir yolu, bir nevi bir Manhattan olacak. Bazıları karşı çıkıyor. Bir zamanlar İstanbul’da köprülere karşı çıkanlar buna da karşı çıkıyor. Ancak bu 100 okula yaklaşıyor. Ücretsiz olarak yapılacak. Hem kenti güzelleştirip hem ticareti artırıp hem de çocuklarımızı okul sahibi yapmış olacağız.”

ALTIN FİYATLARINDA SON DURUM

2010 yılında Dünya Helal Gıda Birliği Derneği olarak kurulan dernek, geçtiğimiz Temmuz ayında adını Dünya Helal Birliği olarak revize ederek gıda dışı sektörlere de girdi. Helal belgesi alan 12 firmanın sertifika teslim töreninde konuşan Dünya Helal Birliği Derneği Başkanı Ahmet Gelir, turizm sektöründe de belgelendirme çalışmalarına başladıklarını söyledi.
Uluslararası bir acenteye turizmde helal belgesi verdiklerini belirten Gelir şunları kaydetti:

“Geçtiğimiz temmuz ayından itibaren dünya Helal Birliği olarak ismimizi revize ederek kendimizi buna göre planlayarak yolumuza devam ediyoruz. Daha önce gıda olarak başladığımız denetleme sertifikalandırma inceleme çalışmaları yeni dönemde gıda dışına hizmete, personel belgelendirmesine sistem belgelendirmesine de başlamak istedik. Özellikle helal turizm bugün dünyada sadece Malezya’nın gerçekleştirdiği 'helal turizm', ülkemizin ‘alternatif turizm’ diye nitelendirdiği çalışmalarda ‘biz de varız’ demek istedik. Helal turizmin standartlarını belirledik. Bir defa alkolsüz ve domuz eti kullanılmayan bir otel şartı arıyoruz. Sauna havuz gibi birimlerde de bayan erkek ayrımı arıyoruz. İstanbul merkezli uluslararası bir turizm firmasına belgeyi verdik. Şimdilik 2 otelle çalışıyorlar, ama 140 otel belge alabilmek için sırada bekliyor.”

HELAL PARFÜM GELİYOR

Kozmetik ürünleri ve su ürünleri sektörüne de girdiklerini anlatan Ahmet Gelir, helal belgeli parfüm ve şampuan gibi kozmetik ürünlerin de yakında tezgahlardaki yerini alacağını söyledi. Bursa’daki bir firmaya helal belgesi verdiklerinin altını çizen Ahmet Gelir, alkolsüz ürün şartı koyduklarını kaydetti. Çiftlikte yetişen balıklara da helal belgesi vermeye hazırlandıklarına dikkat çeken Dünya Helal Birliği Genel Başkanı Ahmet Gelir,

“Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili, balık etine insanımızın ihtiyacı var; ancak çiftliklerde üretilen su ürünlerinin balıklarının neyle beslendiğini bilmek istiyoruz. İnsanımızın gıdadan zehirlenmelerini gıdadan zarar görmelerine mani olmak istiyoruz. İnanç konusuna saygılı olunmasını bekliyoruz. Risk olabileceğini düşündüğümüz çiftliklerde yetişen balıklara helal belgesi vereceğiz. Denizlerimizle alakalı risk unsuru belirlenirse balıklar özellikle denizin alt tarafında yaşayan balıklarla ilgili tahlil yapabiliriz” diye konuştu.
Önceki Kayıtlar
  • Anasayfa
  • Haberler
  • Hakkımızda
  • İletişim
Copyright 2012 Tüm Haklerı Saklıdır.